RIAC ile “Türk-Rus İlişkileri ” Çalışma Toplantısı
25 Mart 2014
GİF’in Track-II çalışmaları kapsamında, Türk-Rus İlişkileri Çalışma Toplantısı, Russian International Affairs Council (RIAC) ve Şarkiyat Enstitüsü kurumlarının işbirliği ile 25 Mart 2014 tarihinde Moskova’da gerçekleşti. Toplantının ilk bölümünde, Türkiye-Rusya ikili ilişkilerinde mevcut eğilimler; Ortadoğu, Orta Asya ve Kafkaslardaki güvenlik meseleleri ve iki ülke arasındaki bölgesel işbirliği fırsatları ile Türkiye ve Rusya’nın Kırım krizi konusundaki bakış açıları tartışıldı. Toplantının ikinci bölümünde ise, Türk-Rus ilişkileri üzerine yazılacak ortak metnin içeriği hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.
RIAC Başkanı ve Rusya Federasyonu Eski Dışişleri Bakanı Igor Ivanov, T.C. Dışişleri Müsteşarı (E) Büyükelçi Ertuğrul Apakan, RIAC Üyesi Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi (E) Petr Stegny, T.C. Moskova Büyükelçisi Aydın Sezgin, Şarkiyat Ensitütüsü Başkanı Vitaly Naumkin, GİF Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Memduh Karakullukçu ve RIAC Direktörü Andrey Kortunov tarafından yapılan konuşmalarda Türkiye-Rusya ilişkilerinde Kırım Krizi gibi sorun yaratacak hususlar ve paralel diplomasi (Track-II) çalışmaları da dahil olmak üzere çözüm önerilerine odaklanıldı. Toplantıda ayrıca, bölgedeki dinamikler, barış ve istikrarın sağlanmasında işbirliği fırsatları ile daha önce üzerinde çalışılmamış eğitim ve araştırma alanlarında işbirliği, göç gibi bazı konuların uzun vadede kurumlar nezdinde incelenebileceği ifade edildi.
Toplantının ilk bölümünde, Türk tarafı, Ukrayna’daki son gelişmeler çerçevesinde Kırım Tatarlarının statüsünün önemine vurgu yaparken, bölgesel dinamikler ile ilgili öngörülebilirlik ilkesinin sürekliliği ve ikili ilişkilerde güven unsurlarına dikkat çekti. Ayrıca dünyadaki meselelerin çözümünde Türk-Rus işbirliğinin ve ortak değerlerin belirlenmesinin öneminin altı çizildi. Rus tarafı, Kırım özelinde gözlemlenen krizin ülkelerin diyaloğa ve iki taraflı işbirliğine hazır olup olmadığı konusunda ipuçları verdiğini ifade etti. Kırım’da yaşanan olayların bölgedeki barış ve istikrarı sağlamada gereken işbirliğini gölgelememesi ve önceden önlem alınması gerektiği belirtildi.